SALON AĞACI "yatırma" usulü köklendirme çalışması için sağlıklı ve boylu bir Benjamin, kökü ile birlikte uzunca bir saksıya yatırıldı. Ağacın sığmayan kısmı da eğilerek paraleline serildi. Yapraklar mümkün olduğunca dışarıda kalacak şekilde gövde toprakla örtüldü.
Sadece kök kısmına değil saksının tüm uzunluğu boyunca sulama yapıldı. Mayıs-Ekim arasındaki sabırlı bekleme sonrasında, gövdenin bir çok yerinden köklendiği görüldü. Ana gövde, köklenen yerlerden, dal ve yaprak da kalacak şekilde, parçalara ayrılarak saksılara dikildi.
HAVAİ KÖKLENDİRME
Salon Ağacı grubunda olan STARLIGHT bitkisi, dalları arasına yerleştirilen toprak dolu kaplar içinde köklendirilebiliyor.
Öncelikle, uygun boyutta şeffaf kaplar temin ediliyor. Resimleri görünen çalışmada, 0,5 lt.lik pet şişeler kullanıldı. Gövdenin köklendirme yapılacak kısımları tespit edildi. Uygun ölçüde kesilen pet şişeler ortasından yarılarak gövdeden geçirildi ve kesilmiş olan kısım bantla birleştirildi. Açılmasına engel olmak için iple bağlandı. Ayrıca, altta kalan şişe ağzı da toprak kaçmaması için bantla kapatıldı ve içine toprak dolduruldu. Yaklaşık bir aylık sürede köklenme gerçekleşti.
Gövdenin uygun kademelerine bir kaç tane yapmak da mümkün. Çalışmada, aynı gövde üzerinde üç köklendirme yapıldı.
GÖVDEDEN KÖKLENDİRME
KAUÇUK bitkisini "gövdesinden" köklendirme çalışmasında, gövde çapının iki katı uzunluktaki kabuk kısmı soyuldu. Açık yüzeylere, gövdenin bakteri kapmaması ve kök salımına katkı sağlaması için tarçın sürüldü. Uygun büyüklükteki pet şişe yarılarak açıldı, alt kısmı uygun çapta delindi ve gövdeye gecirildi. Ek yeri bantla kapatıldı ve iple bağlandı. Köklenme, kabuğun soyulduğu yerden oluşacağı için bu kısım kap içinde kalacak sekilde toprakla dolduruldu.
KÖK KAÇIRMA SAKSISI
Hızlı köklenen bitkiler, kısa sürede saksıyı kaplar ve çiçeğin gelişimi durur. Hatta saksının su çıkışı deliklerinden çıkan kökler su içinde kalır ve çürümeye başlar. Bu tür bitkilerin saksıları büyütülür veya saksıdan çıkarılıp kökleri tıraşlanarak yeniden dikilir.
Ayrıca, büyümesi istenmeyen, sadece gövdesinin kalınlaşması istenen minyatür ağaç (bonsai) çalışmalarında da bitkinin kökleri tıraşlanır ve bodur kalması sağlanır.
Resimlerde görünen ve iki adet 5 lt.lik pet şişe ile yaptığım saksı ile bitki huni kısmına dikilir ve açılan deliklerden köklerin huni dışına kaçmasına izin verilir. Bu bölüm kökle dolunca, bitki huni ile birlikte çıkarılır ve dıştaki fazla kökler kesilir. Huni dışındaki kısmın toprağı yenilenerek üst kısım oturtulur.
Fazla suyun birikeceği bir boşluk alt kısımda oluşturulur. Böylece, saksı tabak gerektirmez. Biriken su ise buharlaşarak toprağı nemli tutar.
SALON AĞACI BONSAİ
Salon Ağacı grubunda yeralan koyuyeşil-açıkyeşil yapraklı Benjamin bitkisin yan dalları, üst kısımda bir araya getirilip bükülerek birbirine kaynatılmıştı. 8 yıllık süreçte oluşan tek gövdenin üzerinde çok uçlu bir bölümün gelişimi sağlanmıştı.
Havai köklendirme yöntemi ile bu noktada, üst kısmı besleyen bir kök bölgesi oluşturuldu. Plastik kabın altından kesilen ağaç bölümü "kök kaçırma saksısına" dikilerek 10 yaşında bir bonsai elde edildi.
Böylece, bonsainin kökleri gelişecek ve saksı içindeki deliklerden dış kısma kaçacak. Aynı zamanda da gövdenin kalınlaşması sağlanacak. Köklenme arttığında, üst kısım çıkarılarak fazla kökler tıraşlanacak ve yeniden saksıya yerleştirilecek. İlerleyen süreçte, kalın gövdeli, yaşı ilerlemiş bodur bir ağaç elde edilecek.
STARLIGHT BONSAİ
Starlight salon ağacı, yan dalları eğilip bükülerek bir sütun şeklinde büyütülmüştü. En üst kısımda da dallar birbirlerine dolanıp kaynatılarak tek gövde oluşturulmuş ve dalların uçlarından büyümesine izin verilmişti.
10 yaşında olan ağaç, en üstteki kısımdan havai köklendirme metodu ile 40 günde köklenmesi sağlandı. Köklenen bölüm altından kesilerek, kök kaçırma saksısına dikildi.
Yeterince köklendikten sonra, fazla kökler tıraşlanacak ve gövdenin kalınlaşması sağlanıp minyatür bir starlight ağacı oluşacak. Gövde, istenen kalınlığa ulaşınca, daha sığ bonsai saksısına alınacak ve büyüme de yavaşlatılacak.
PERLİT İÇİNDE KÖKLENDİRME
Perlit, volkanik camın ısıtılarak genleştirilmesi sonucunda elde edilen, hafif, daneli yapıda ve gözenekli bir malzemedir. Parmak arasında kolayca ezilebilse de kullanım esnasında parçalanmaz, çürüme ve daralma olmaz, temiz ve sterildir.
Çiçekçilikte perlit, doğrudan toprağa katılarak kullanılır. Ayrıca, su tutma özelliği ve daneler arasındaki boşluk nedeniyle bitki çeliklerinin köklendirilmesinde de kullanılır.
İki adet 5 lt.lik pet şişeden resimde görünen köklendirme kabı yapılır. Kök bölgesi altında fazla suyun birikeceği bir bölüm oluşturulur. Kapağın kapatılması ile içeride sera ortamının oluşması, alt kısımdaki su ile üst bölümün nemli kalması, bir hidrolojik çevrimin oluşması sağlanır.
Islatılan perlit, kabın içine 10 cm kadar konularak bitkilerden alınan dal, gövde parçaları doğrudan perlite saplanır ve köklenme takip edilir.
TOHUMDAN ÇİMLENDİRME
Bitki üretme metodlarının en önemlisi ve büyük ölçekli tarımsal üretimde kullanılan metod tohumdan üretmektir. Çimlendirilen tohum, fide haline gelince taprakla buluşturulur ve doğal ortamında geliştirilir, büyütülür. Pazarlama boyutuna erişince de tüketiciye sunulur.
Amatörce yapılan ev çiçekçiliğinde tohumdan çiçek üretmek diğer metodlara göre daha zordur. Toprak, ortam, ısı, nem, ışık oranı vs etkenler çimlenmeyi ve kalitesini etkiler. Ancak, üretimin tadına varmak, gelişimi izlemek, "bir tane" tohumun çiçeğe dönüşümünü izlemek ayrı bir heyecan, verilen önem ve çaba da işin keyif kısmını oluşturur.
Öncelikle, tohumların ekileceği bir ortamın hazırlanması gerekir. Resimlerde görünen kaplar altları delinerek kullanılabileceği gibi, yumurta viyolü de uygun ölçülerde kesilerek ve her bir gözü delinerek tohum ekimi için kullanılabilir.
Ayrıca, diğer çiçekler yanında gelişen yavrular, köküyle birlikte özenle çıkarılarak topluca geliştirilebilir. Yeterli büyüklüğe ve köklenmeye erişince saksılara alınabilir.
KOMPOST - ORGANİK GÜBRE
Evlerimizdeki organik ürün artıkları, topraklarımızın mineral yapısını zenginleştirmek için kullanılabiliyor. Konu, teknik ve endüstriyel olarak açıklanabileceği gibi ev çiçeklerinin topraklarına katkı sağlamaya yönelik daha basit ve kolay bir yolu da bulunabilir.
Meyve kabukları, sebze makası ile ufak ufak kesilir ve sağlam bir plastik kaba doldurulur. Üzerine kaynar su ilave edilerek soğumaya bırakılır. Bu esnada meyve kabukları demlenmiş ve yumuşamış olur. Elde edilen su ile çiçekler sulanır.
Bir kap içine iki parmak zenginleştirilecek toprak yayılır. Üzerine iki parmak demlenmiş meyve kabuğu parçaları konur. En üst katman toprak olacak şekilde kap dolana kadar devam edilir. Üstü kapatılarak dinlenmeye bırakılır. Zamanla meyve kabukları çürür. Bu esnada herhangi bir nahoş koku, böcek-sinek gelişmez. Sonrasında ise karıştırılıp, homojen hale getirilerek kullanılır.
MUZ AĞACI
Muz ağacı, tohumdan değil ağaç köklerinden gelişen filizlerin ayrılarak çoğaltılır. Ayrıca, diğer ağaçlar gibi odunsu gövdeye sahip değildir.
Yaprakların arasından çıkan bir dalın ucundaki çiçeğin açılması ile resimlerde görünen çok küçük muz taneleri dalın etrafında bir demet oluşturur. Dal bir kademe uzar ve çiçek tekrar açarak yeni bir muz demeti dal etrafında gelişir. Böylece muz hevengi olarak adlandırılan tek bir dal üzerinde bir çok kademede muz demetleri oluşur.
Muz fidesi olarak saksıya dikip ev içinde büyütmek de mümkündür. Ancak, meyve vermesi beklenemez. Sadece bir yeşillik ve alttan süren yeni filizlerin gelişimi ilginç olabilir.
MASENGENA
Salon bitkileri arasında yer alan Masengena, yaprakların içinden yeni yapraklar açarak ve eski yarakların düşmesi ile gövde oluşarak büyüyor. Gövde yeterli kalınlığa ve uzunluğa erişince üstteki yapraklı kısım kesilerek ayırıca köklendiriliyor ve yeni odunsu gövde oluşturulmasında kullanılıyor.
Köklü alt kısımdaki gövdenin kesilen yeri mumla kapatılıyor. Odensu gövdenin yanlarından yeni uçlar çıkıyor, yaprak açıyor ve yeni gövde oluşumları başlıyor. yeterli yapraklanma sonucunda ticari değer kazanıp satışa hazır hale geliyor.
Masengena, bahar aylarında, üst kısımdaki yaprakların arasında çıkan bir çubuğun ertrafında öbek öbek dizilmiş tomurcuklar şeklinde çiçek açıyor. Tomurcuklar, saat 17 civarında pıtır pıtır açılıyor ve tüm evi kaplayan mithiş bir koku yayıyor.
Öyle ki koku dışarı kaçmasın diye percereler kapatılıyor. Sabah, güneş doğmadan tomurcuklar kapanıyor, öğleden sonra tekrar açıyor. Yaklaşık 10-15 gün süren bu dönem sonunda tomurcuklar kurumaya ve düşmeye başlıyor.
Ayrıca, çiçeklerden son derece tatlı, yapışkan bir sıvı damlalar halinde düşüyor. Bu dönemde, çiçeğin etrafına gazete konularak zemin döşemesine zarar vermesi önlenmeli.
Masengena, büyümesi ve şekli yönünden Yuka bitkisi ile benzer olmasına rağmen biraz farklı. Yuka'nın yaprakları daha dar, sert ve diri, ayrıca kenarları da testere dişi gibi keskin.
TEKNE ZAMBAK
Yapraklarının üstü yeşil altı mor renkte olan Tekne Zambak, Hanım Çantası olarak da biliniyor. Anavatanı ise Meksika, Orta Amerika ve Karayipler olup Tradescantia Spathacea adıyla yer alıyor ve "Moses in Cradle-Beşikteki Musa" olarak da geçiyor.
Yılın her ayında çiçek görmek mümkün. Çiçek tomurcukları bir koza içinde bulunuyor ve gündüz vakitlerinde birer ikişer bu kozanın içinden beyaz renkte açıyor, akşam kapanıyor. Koza içinde açacak tomurcuk kalmayınca, koza tümüyle kuruyor, sapından kesip küçük siyah tohumları almak mümkün. Tohumdan üretim zor ve zaman alıcı.
Çiçeğin ana gövdesinden veya toprağa yakın kısımlarında gövde oluşmuş yeni uçlar kesilerek doğrudan toprağa saplanıp çoğaltılabiliyor. Ayrıca, Alt yaprakları düşmüş, kelleşmiş, odunsu ana gövde kesilip üst kısım toprağa dikilebiliyor. Köklü kısımdan tekrar sürgünler veriyor.
ALEO VERA
Nadiren açan sarı renkteki çiçeği nedeniyle "Sarı Sabır" olarak bilinen Aleo Vera, kenarları dikenli, dar ve uzun yapraklı bir bitkidir. Daha çok ev içinde yetiştirilse de sıcak bölgelerde dış ortamda da kendiliğinden yetişebilir.
Bitki, gövdenin sertleşmesi ve dikey yönde yaprakların artması ve uzaması ile gelişirken kök kısmından veya gövdeden yeni filizler ortaya çıkar. Toprağı delerek görünen filizler, üç dört yaprak olunca kökü ile ana kökten ayrılabilir. Gövdedeki filizlerde ise bir köklenme olmadığından gövde ile temas noktasından koparılarak toprağa dikilir ve çok çok az su ile gelişimi takip edilir.
Yaprakların çoğalması durumunda seyreltme ve düzenleme yapmak gerekir. Bu durumda fazla yapraklar gövdeden ayrılır. Yıkanan yaprakların kenarlarındaki dikenler temizlenir ve küçük parçalar halinde kesilerek yaprak içindeki jelin el, yüz ve saç bakımında doğrudan kullanımı için derin dondurucuda bekletilir.
ALEO VERA ÇEŞİTLERİ
Anavatanı Afrika olan aloe vera bitkisi, Zambakgiller familyasından olup 400 çeşidi olduğu, her birinin ayrı özellikler taşıdığı bilinmektedir. Evlerde veya peyzaj alanlarında süs bitkisi olarak kullanılsa da aminoasit, mineral ve vitamin deposu olarak cilt, kilo ve sağlıklı yaşam için oldukça etkilidir. Mısırlılar aloe vera için "ölümsüzlüğün bitkisi" tanımlamasını yapmışlardır.
Dar, uzun ve uca doğru incelen, kenarları dikenli yapraklar Aleo Veraların genel özelliği olup her tür ayrı bir adla anılır. İç içe yaprak açarak ve aynı zamanda gövdesi de oluşarak büyür. Gövdenin yeterince kalınlaşmadan çiçeğin büyüdüğü durumlarda desteklemek veya uygun şekilde keserek yeni bir düzenleme gerekir. Alt kısımda kalan yapraklar zaman içinde solar, kurur ve düşer.
Bazı çeşitlerde, yapraklar yumuşaktır ve gövdeye yakın yerde en kalın olup içinde jel şeklinde bir sıvı bulunur. El, yüz ve saç bakımında faydalı olan jel, kozmetik ürünlerde kullanılır.
ODUNSU ALEO VERA
Yaprakları daha sert, içinde jel olmayan, daha kalın gövdeli türler, "odunsu aleo vera" olarak adlandırılır. Sıcaklık değişimi, susuzluk ve fazla sulamaya karşı yumuşak yapraklılara göre daha dayanıklıdır.
Bahçede ve saksıda da yetişen bitkinin bakımı, büyütülmesi ve çoğaltılması da kolaydır. Kök bölgesinden çıkan ve gövdenin toprağa yakın kesimlerinde oluşan filizler, üç dört yaprak olunca ayrılıp doğrudan toprağa dikilir. Az su verilerek aydınlık ve gölge bir yerde gelişmeleri takip edilir. Yetişkin bitkiler ise bol güneş ve esintili yerleri sever.
Yaprak üzerindeki desenler ile kenarlarındaki dikenlerin tür belirlemede etkili olduğu bitki, yeterince geliştiğinde, yaprakların arasından çıkan bir sapın üzerinde tomurcuklanan, sarı renkli, kokusuz bir çiçek açmaktadır. Her bir tomurcuk, bütünden bağımsız şekilde aşağı doğru sarkan bir çiçeğe dönüşür ve birkaç gün içinde solarak düşer.
BONSAİ KÖK GELİŞİMİ
Salon Ağacı grubunda yer alan Benjamin ve Starlight bitkileri, havai köklendirme metodu ile köklendirilmiş ve kök kaçırma saksılarına dikilmişti. Aradan geçen iki aylık sürede köklerin geliştiği ve kaçış deliklerinden çıkarak yayıldığı görüldü.
Bonsai oluşturma çalışmasının "dar alanda güçlü kökler oluşturma" aşamasının devamı olarak delikli kök kaçırma saksısı çıkarıldı. Metodun, işlerliği ve randımanı görüldü. Fazla kökler temizlendi ve çevre toprağı bölümü düzenlenerek tekrar yerleştirildi.
Böylece, köklenme kontrol altında tutularak bitkinin hacimsel büyümesi engellenirken, gövde ve dalların kalınlaşması sağlanarak zaman içinde minyatür ağaç "Bonsai" oluşturulacak.
MUM ÇİÇEĞİ
Kalın ve dayanıklı yaprakları olan, kokulu ve mumdan yapılmış hissi veren tarzda çiçek açan bir bitki olup bakımı ve çoğaltılması kolaydır. Bir dal üzerinde genelde aynı noktadan sağlı sollu yaprak açarak büyür ve sürekli uzar. Bu nedenle, sarkıtılarak veya bir çubuklarla oluşturulan bir çardak üzerinde dikey olarak büyütülür.
Çoğaltma çalışmaları esnasında, uzun daldan ara ara kesilerek suda bekletilir. 45 gün civarında köklenen parçalar köklerin kuvvetlenmesi için pet bardaklara veya doğrudan saksıya dikilir. Bardakların etrafına delikler açılarak köklerin kaçmasına izin verilir.
5 litrelik pet şişeler uygun uzunlukta kesilir, altlarına drenaj kısmı da oluşturulur. Bardaklardaki filizler pet şişeler içine üçerli olarak yerleştirilir ve etrafları toprakla dolduruluyr. Böylece, şeffaf yüzeylerde köklenme ve kök kaçmaları takip edilir. Yeterli köklenme sonrasınsa saksılara dikilir.
Henüz dikilmiş olan filizlerin çiçek açması için uzun bir süre beklemek gerecek.
KAUÇUK KÖKLENDİRME
Sıcak iklim ağacı olan Kauçuk, daha çok salon bitkisi olarak yetiştirilir. Ancak, hızlı büyümesi ve dallanması nedeniyle evlerde yer sorunu oluşur. Bunun için zaman zaman üstten ve enden budanması, ortam ölçülerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Budanan dalların uç kısımları suyun içinde bekletilerek, odunsu kısımlar perlit içine saplanarak köklendirilebilir.
Ayrıca, budanmadan da, doğrudan gövdeden köklendirme yapılabilir. Bunun için bitkinin budanmasına karar verilen dallarının uygun yerlerinde odunsu dış kabuk sıyrılarak pet şişe yerleştirilir ve toprakla doldurulur. Yaklaşık üç ay sürecek köklenme işlemi nedeniyle düzeneğin sağlam ve düzenli şekilde sabitlenmiş olması gerekir.
Köklenme takip edilir ve kesilecek dalı besleyebilecek düzeyde yeterli görüldüğünde, gövdeden kesilerek saksılara dikilir.
SANSEVERYA (BODUR KILIÇ)
SANSEVERYA, grubun diğer türleri uzun yapraklı olmasına rağmen 10 cm civarında, yeşil renkli yaprağı olan, yaprak içinden yaprak çıkarak ve kök bölgesinden yeni filizler vererek gelişen BODUR KILIÇ olarak da bilinen bir çiçektir. Zamanla, saksının her yeri yeni filizlerle dolar.
Çiçek, saksıdan çıkarılıp, köklü filizler ana kökten kesilir yeni saksılara dikilir. Ayrıca, sağlıklı yapraklar dikkatlice gövdeden ayrılarak toprak veya perlit içinde de köklendirilir. Yeni uçlar, yaprakların dibinden ve yakın çevresinden çıkar.
KILIÇ
Sanseverya grubu içinde çok sayıda çiçek olmasına rağmen, en çok bilinen üç türü BODUR KILIÇ, KILIÇ ve PAŞA KILICI, kapalı mekanlarda bol miktarda görülebilir. Çoğaltılması ve bakımı kolay bir bitki olan sanseverya, uzun süre susuzluğa dayanıklıdır ve sıcak ortamlarda, kapalı balkonlarda yaz kış yetiştirilebilir. Fazla sulanması durumunda, kökleri çürümeye başlar, kök toprak içinde olup görünmediğinden ve yapraklarında da fazlaca bir değişim gözlenmediğinden çürüdüğü fark edilemez ve çiçek kurtarılamaz. Ancak, yapraktan köklendirme ile çoğaltılabilir.
KILIÇ, toprak altındaki ana kökten şerit halinde 2 metre boya kadar uzayan, iç içe yapraklar vererek gelişir, dolayısıyla bir gövde oluşmaz. Ayrıca, ana kökten yeni filizler vererek de yeni sürgünler oluşur. Saksı, zamanla bir çok sürgünle dolar. Bu durumda, çiçek saksıdan çıkarılır, köklenmiş yeni filizler dikkatlice ayrılıp başka saksılara dikilerek çoğaltılır.
*Yapraktan köklendirme için PAŞA KILICI'na bakınız.
PAŞA KILICI
PAŞA KILICI, senseverya bitkisi olup yassı ve uzun yapraklarının iki kenarında sarı renkli şerit bulunduğundan PAŞA PANTOLONU olarak da bilinir. Yaprakları kılıç çiçeğine göre az daha geniş ve etlidir. Bakımı diğer sanseverya grubu çiçekleri ile aynı olup çok az sulanmalıdır.
Paşa Kılıcı, kendi kökünden ayrılan filizlerle çoğaltılır. Yaprak, 10 cm parçalara bölünüp doğrudan toprağa veya perlit içine dikilerek köklendirilirse, yeni filizlerin yaprakları düz yeşil renkli yani KILIÇ olur, sarı çizgili olmaz.
AĞAÇ ÇEŞİTLERİ
Bitklerin yaşam döngüsündeki en önemli parçaları olan yapraklar, sonsuz bitki grubunda renk, şekil, kalınlık, kenar desenleri gibi özellikleri ile farklılıklar gösterir. Bir ağacın türünü belirlemede gövde ve dallar yetersiz kalsa da yapraklarından kolayca bilinebilir.
SU İÇİNDE KÖKLENDİRME
Bitkilerin büyük bölümü, dalın veya yaprağın doğrudan suya batırılması ile köklendirilebilir. Suyun zaman zaman değiştirilmesi ve şeffaf kap kullanılması köklenmenin takibi açısından önemlidir.
ÇİÇEK ÇEŞİTLERİ
Bitkilerin farklı renk ve şekillerde açtığı çiçekler, bazen meyvaya bazen de tohuma dönüşerek yaşam döngüsü içinde doğaya katkıda bulunurlar. Saksı çiçekleri ise güzellik ve kokularının yanısıra elde edilen tohumlarından tekrar üretilebilirler.
ÜZÜM ÇEŞİTLERİ
KURUMUŞ AĞAÇ - CANLI ÇİÇEK DÜZENLEMESİ
Kurumuş ağaç gövdeleri uygun boyutta kesilerek ve fazla dallar budanak temizlenir. Gövdenin kalkan kabukları ve kesilen yerler törpü ile temizlenir ve uygun renkte 'yağlı boya' ile boyanır. Alt kısmı bir kabın içine konularak beton dökülür.
Yetiştirilecek canlı bitkiye uygun büyüklükte bir saksı içine konulan boyanmış gövde dik duracak şekilde konulur ve etrafı toprakla doldurulur. Canlı bitki toprağa dikilir ve ağaç gövdesine sardırılır. Zamanla gelişen canlı bitki ile kurumuş ağaç gövdesi dekoratif bir güzellik oluşturur.
JAPONYA AĞAÇLARI
KÜPELİ ÇİÇEĞİ
DİKENLER TACI
Yeşil yaprakli, gövdesi sert ve uzun dikenli olan Dikenler Tacı, iç mekan bitkisi olup "yılbaşı dikeni, kral tacı, gelin kaynana çiçeği, dikenli taç" olarak isimlendirilir. Pembe, sarı, turuncu, beyaz, kırmızı çiçek açan türleri mevcuttur. Çalı tipinde ve gövdesinin dikenli olmasının sebebi, su tutma ve güneşe, ışığa ulaşmak için tırmanma gereğidir. 2 metreye kadar uzayabilir, kışın -10 dereceye kadar da dayanabilir.
Dikenler Tacı, köklendirmesi ve çoğaltılması kolay bir çiçektir. İnce dallı uçlar kesilerek suyun içine daldırılır. Genellikle 10 günde köklenir ve sonrasında toprağa dikilir. Güneş ve aydınlık ortamları sever, yazın doğrudan güneş ışığından korumak gerekir.
Bitki, uzadıkça alttaki yaprakları düşer, bol dikenli gövdesi olan, az yapraklı, çok uçlu bir çiçek oluşur. Bunu önlemek için zaman zaman gövdeden keserek küçük, bodur çiçekler oluşturmak gerekir. Özellikle çalışma masası üstünde dekoratif bir güzellik olarak bulundurulabilir. Havanın neminden su ihtiyacını karşılasa da toprağı nemli tutulmalıdır.
DOMATES ÇEŞİTLERİ
HURMA ÇEŞİTLERİ-1
YUKA
Yeşil, uzun ve kenarları dişli olan içmekan bitkisi Yuka, gövdesinden yatay kesilerek çoğaltılıyor. Yapraklı kısım su içinde yirmi günde kökleniyor ve toprağa dikiliyor. Gövde kısım ise yanlardan uç vererek tekrar yeşeriyor.
TELGRAF ÇİÇEĞİ - AKLANTUS
Yeşil, mor, açık pembe, açık yeşil veya bunların ebruli karışımlarındaki renklerde olan Telgraf Çiçeği, daha çok yüksek yere asılarak salkım şeklinde büyütülür. Ancak, destek yardımı ile yukarıya doğru da yetiştirilebilir. Kırılgan, sulu ve yumuşak gövdeli, bol yapraklı olup kökünden ve dallarından uçlar verir ve kolay çoğaltılır.
HURMA ÇEŞİTLERİ-2
MUM ÇİÇEĞİ AĞACI
Kurumuş ağaç gövdesinin mevcut dalları, zevke göre tamamen kesilir veya kısaltılır. Ağacın kabuğu törpülenerek temizlenir, ocak üstünde kısım kısım yakılır ve zımparalanır. Doğal görünümünü korumak ve nemden, sudan, haşereden etkilenmesini engellemek için şeffaf vernik sürülür. Saksı içinde dik ve sağlam durabilmesi için uygun bir kap içinde beton dökülerek sabitlenir. Saksının altına bir miktar toprak konularak ağaç gövdesi ortaya yerleştirilir ve toprak doldurulur. Etrafına, uygun sayıda mum çiçekleri veya sarmaşık türü diğer çiçekler dizilir ve gövde tabanı ile üst kısmı arasına gerilmiş iplere sarılır.
MUM ÇİÇEĞİ BAKIMI
Ev içi bitkileri, toprakta kurtlanma, yapraklarda bitlenme ve pamukçuk sebebiyle hastalanıyor. Resimlerde, "yaprak biti" oluşmuş Mum Çiçeği görülüyor. Doğrudan ilaçlama ile tedavi edilse de çiçeğin topraktan komple çıkarılıp, köklerin temizlenip, bitlerin yoğun olduğu yaprak ve dalların kesilip atılması, sabunlu su ile yıkanması ve köklerin ayrı ayrı tekrar dikilmesi daha uygun oluyor. Çiçek, tekrar canlanıncaya kadar ilaçlama yapılması da gerekiyor.
DEVE TABANI SARMAŞIĞI
Yeşil renkli, büyük ve delikli yapraklı olan Deve Tabanı sarmaşığı, yaprak içinde yaprak çıkarak gelişir. Sert ve kırılgan olan gövde, iki yaprak arasında oluşur, uçlar ile toprağa tutunur.
Son yaprağın zarar görmesi durumunda, gövdeden yeni bir uç verir. Yeni filizin kök bölgesinden çıkması durumunda ise kök komple çıkarılarak gelişmiş yeni filiz ayrılarak çoğaltılır.
ÇİÇEK AĞACI
Dalları tamamen kesilmiş, kabuğu törpülenmiş, verniklenmiş ve dik durması için altına beton dökülmüş ağaç gövdesinin etrafına, boyanmış veya yapışkanlı kağıt kaplanmış teneke konserve kutuları vida ile monte edilir.
Ağaç gövdesi, uygun büyüklükteki saksı tabanına bir miktar toprak konularak oturtulur ve toprakla sıkıca doldurulur.
Uygun büyüklükteki ayran, çay, kahve kutularına dikilmiş çiçekler, kutular içine yerleştirilir.
ELMA ÇEŞİTLERİ
LİMON ÜRÜNLERİ
1. Limonlar ortadan kesilerek sıkılır ve suyu derin dondurucuda bekletilir, ufak parçalar şeklinde bölünür, ihtiyaca göre kullanılır.
2. Kabuklar sirkeye atılır, arasıra tadına bakılarak kabukların acılığının gidip gitmediği kontrol edilir. Yaklaşık 2 aylık sürede, kabuklar bir nevi turşu olmuş ve tüm acılığı gitmiş olur.
3. Sirke süzülür ve dinlendirilir. Bu sürede içindeki parçaçıklar dibe çökelir. Üstteki berrak kısım başka bir kaba alınır.
4. Asitlik oranı oldukça yüksek olan limonlu sirke, uygun yerlerde doğrudan kullanır.
5. Limonlu sirkeye, iki birim su ilave edilerek sulandırılır ve camsil veya yersil malzemesi olarak kullanılır.
6. Çökelen kısımdaki parçaçıklar üzerine toz şeker katılır, bir süre bekletilir, çok az nişasta katılarak koyulaşıncaya kadar kaynatılır. Tahin ilave edilerek reçel veya galeta unu ilavesi ile helva yapılır.
7. Süzülen sirkeden kalan kabukların iç kısımları ayrılır, kurutulur, ufalanır, çaya katkı olarak veya doğrudan demlenerek kullanılır.
8. Dış kabuklar rondo, kıyma makinesi ile parçalanır. 1 kg kabuk 1 kg şeker, bir miktar limon suyu ile kaynatılır ve limon marmelatı yapılır.
9. Parçalanan dış kabuklar derin dondurucuda bekletilerek pasta, kek gibi hamur işlerinde kullanılır.
10. Limon çekirdekleri toprağa atılır ve çimlendirilerek çiçek veya ağaç olarak büyütülür.
KURU AĞAÇ GÖVDELERİ
Bahçe bitkileri olduğu halde, iç mekanda veya dış mekanda saksıda yetiştirilmeye çalışılan "ağaç grubu" bitkiler genellikle kururlar. Bunların gövdelerinin boyanıp, verniklenip iç mekan bitkileri sardırılıp değerlendirilmesi mümkündür.
KÖKLER
Çiçekler, zaman içinde çeşitli nedenlerle özellik ve güzelliklerini kaybederler ve yaprakları sarır, kurur ve düşerler. Çiçeği bu duruma getiren sebeplerin araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması gerekir.
Gövdenin kurumaya başladığı görüldüğünde, çiçek saksıdan çıkarılıp köklerine bakılır, zarar vermeyecek şekilde, bazen su altında topraktan temizlenir.
Eğer köklerde bir çürüme yoksa, gövde dipten kesilir ve kökler yeni toprak ile yeniden dikilir. Geçiş sürecinde, üzeri poşet ile kapatılarak sera ortamı oluşturulur ve tekrar uç vermesi beklenir.
KÖKLER sağlamsa, Uyanış da, Diriliş de, Kalkış da her daim mümkündür.
KÖK BAKIMI
Hızlı köklenen çiçeklerde, kökler saksı dışına taşarak alt kısımdaki suda kalır ve çürürler. Bu durumda saksıyı büyütmek gerekir ya da bu tür çiçekler, köklerin kaçmasına izin verecek şekilde delinen saksılara dikilir, zaman zaman çıkarılarak taşan kökler temizlenir.
Yapılan işlem, bitkinin uyku dönemine girdiği Eylül-Ekim aylarında yapılırsa bitkiye herhangi bir zararı olmaz, aksine küçük alanlarda kalın gövde oluşumu sağlanarak daha dayanıklı bitkiler yetiştirilir.
Bitki kökleri tıraşlanırken, esas kök grubunun zarar görmemesi için iç içe iki saksı kullanılır. Özellikle ağaç grubu bitkiler daha fazla köklenmeye ihtiyaç duyarlar. Böylece gövde kalınlaşır, üst kısım daha da büyür. Ancak, yer sorunu olan evlerde veya balkonlarda büyük bitkiler tercih edilmez. Büyümeyi kontrol altında tutmak için de kök bakımları özenle yapılır.
TURŞU ÇEŞİTLERİ
Yaş sebze ve meyvelerin, en çok üretildikleri sezonları dışında da yenebilmesi amacıyla yapılan turşular, evlerimizin en önemli kışlık yiyecekleri arasında yer alır. Turşunun oluşumu esnasında ortaya çıkan prebiyotik maddeler insan sağlığı açısından da son derece faydalıdır.
Turşu yapımında en önemli husus, Tuz Ayarıdır. Turşunun yapılacağı kaba, turşuluk malzeme doldurulduktan sonra ilave edilen sıvı (su, sirke veya sirkeli su) ölçülür. Her 1 (bir) litre sıvı için 1,5 (birbuçuk) yemek kaşığı daneli kaya tuzu katılır. Kabın büyüklüğüne göre, örneğin 5 litrelik kap için bir su bardağı sirke de ilave edilir. Ayrıca, limon dilimleri, sarımsak, defne yaprağı gibi tadlandıcılar da eklenebilir.
ÇİÇEK YERLEŞTİRME
Kuru ağaç gövdelerinin çiçeklerle sarılması ve bir çiçek ağacına dönüştürülmesi esnasında, sarkan çiçeklerin gövdenin üst kısmına ve orijinalliğe zarar vermeden yerleştirilmesi için bir bağlantı şekli geliştirildi.